Bu
sabah içimde bir tazelik var,
Bu
seher, bu camdan giren gündüz, ben!
Sokaktan
yükselen şu şen naralar,
Bu
camdan bakınan, bu gülen yüz, ben!
Nerede
o dünkü ateşli nabız,
Nerede
yastıkta kıvranan başım?
Bu
sabah içimde çelikten bir hız,
Bu
sabah en mutlu, en şen yurttaşım.
Bu
millet, bu insan, adı sanı Türk,
Bu
toprak, bu vatan, bu güzel Türkeli,
Bu
tarih, bu onur, bu sihirli yük,
Bu
Bursa, bu Konya, bu usta eli.
Bu
eşsiz İstanbul, bu tek Edirne,
Bu
örnek Kayseri, Sivas, Erzurum,
Bu
Fırat, Menderes, Çoruh, Ergene,
Bu
İzmir, Adana, Urfa, bu Çorum.
Bu
başak, bu salkım, bu bağ, bu harman,
Bu
bizim davarlar, bizim danalar,
Bu
ocak, bu maden, bu dağ, bu orman,
Bu
yiğit erkekler, yiğit analar.
Bu
çetin, bu dönmez, bu sert bilekler,
Bu
yanık çehreler, bu bizimkiler,
Bu
ağaç, bu çiçek, bu çığ, bu renkler.
|
Bu
ninni, bu ağıt, bu düğün, bu bar,
Bu
zeybek, bu halay, bu güreş hep ben!
Bu
sabah içimde bir tazelik var,
Bu
ışık, bu gündüz, bu güneş hep ben!
Ey
rüya, ey hayal, beni terk etme.
Ey
sabah koynunda senin, hem zinde,
Bir
şuur ışığı vurmuş perdeme,
Bir
bahar öğlesi gibi çimende.
Siz
şimdi sokaktan gelen oymaklar,
Yürüyün
siz bütün il çocukları,
Göğüsllerde
gurur, elde bayraklar,
Yürüyün
başlar dik, alın yukarı.
Yürüyün
ardından siz emellerin,
Yürüyün
kalbimin yükü ilhamlar,
Uzaktan
çırpınsın size ellerim,
Çırpınsın
yüreğim, durana kadar.
Bu
sabah içimde bir tazelik var,
Bu
seher, bu camdan giren gündüz ben!
Komşular,
şaşmayın bana komşular,
Bu
camdan bakınan, bu gülen yüz ben!
|