Thomas Edison, 1847 yılında Amerika'nın Ohio kendinde doğdu. Diğer insanların buluşlarındaki özelliği fark edip onları geliştirmekte ustaydı.

Hayatının son günlerini, patentini aldığı buluşların taklit edilmesini önlemek amacıyla açtığı davalar yüzünden mahkemelerde geçirdi. 1931 yılında ölene kadar, çoğu elektrikle ilgili olan 1093'ten fazla buluşun patentini aldı. Edison'un elektriğe duyduğu bu merak, bir telgraf merkezinde çalışırken uyanmıştı. Edison, telgraf merkezinde, orada çalışan bir yetkilinin oğlunu yaklaşmakta olan bir trenin önünden kurtarması sonucunda çalışmaya başlamıştı. 1878 yılında, Joseph Swan isminde bir İngiliz, tam yirmi yıl üzerinde çalıştığı buluşu, ampulü gerçekleştirdi. Bir yıl sonra Edison kendi buluşuyla ortaya çıktı.

Swan'ın buluşu daha önce ortaya çıkmasına rağmen, Edison onun kendi fikrini çalmakla suçlamakta fazla gecikmedi. Çok geçmeden Atlantik'in bir ucundan diğer ucuna, birbirlerine sövüp saymaya başlamışlardı.

edison, kendi buluşunu geliştirdi ve en sonunda bu iki adam Edison ve Swan elektrik Şirketi'ni kurmak üzere bir araya geldiler.

Elektrik bütün dünyayı değiştirdi. Artık kimsenin mumlara ve gaz lambalarına ihtiyacı kalmamıştı. Elektrik düğmesinin bir hareketiyle bütün oda aydınlanıyordu. Bu da oldukça güvenli ve kullanışlı bir yöntemdi.

Tabii ki evde kullanılan bir ampulün çalışması için, elektriğin üretilmesi ve bir güç kaynağının bağlanması gerekiyordu. Edison bunun üzerine çalıştı ve 1881 yılında, New York'ta, Pearl Street'te dünyanın ilk elektrik istasyonu açıldı.

Edison'un Ampülü: Camdan bir lambada,kısmi bir vakumun içinde karbon teli bulunur. Bu tel, elektrik akımıyla ısındığında parlayarak ışık vermeye başlar.

Kaynak: Milliyet Kardeş Ekim-1999 sayısı.

Telif hakları mevzuatına uygun olarak "bilgilendirme" amacıyla aktarılmıştır.