Çocuk, geleceği bakımından önemle ele alınması gereken bir konudur. Çünkü, “çocukluk” hayatın temel çağıdır. Çocuklukta atılan temeller, büyüyünce, insanın fiziksel, ruhsal ve akli bakımlardan ne olacağını tayin eder. İyi veya kötü huylar hep çocuklukta kazanılır.

İçinde bulunduğumuz 20. yüzyılda çocuğun bakımı, korunması ve eğitimi ailenin bir görevi olmakla beraber, devletin de katkısı büyük önem taşır. Devlet, eğitim, mesleğe yönlendirme  ruh ve beden sağlığını koruma, küçük yaşta çalıştırılmaktan doğacak tehlikelerden esirgeme yollarıyla aileye yardımcı olur.

Bugün uygar ülkelerde ilkokullar, kimsesiz çocuk yurtları, çocuk hastaneleri, suçlu çocuk ıslahevleri, çocuk mahkemeleri devlet tarafından yönetilmektedir. Yine tüm uygar ülkelerde 18-21 yaşına varmamış küçüklerin çalışma şartlarını düzenleyen yasalar vardır. Ayrıca açılan çocuk kitaplıkları, çocuk parkları çocuk sinema ve tiyatroları çocukların ruh, beden gelişmeleri yönünden önemli rol oynarlar.

Yüzyıllar boyunca ne çocuğun ne de çocuk eğitimi ve bakımının gerçek önemi anlaşılabilmiştir. Bu gün ise, çocuğun büyümesi, gelişmesi ve eğitimi ile ilgili birçok noktalar bilim yoluyla aydınlığa kavuşmuştur. Eğitimcilerden ve anne babalardan, çocuklar üzerinde metotlu ve yapısal gözlemlerde bulunmalarını ilk isteyen Rousseau (1712-1778) olmuştur. İnsanın çocukluk dönemi konusunda ilk araştırma yapan Dietrich Tiedemonn olmuştur. Ancak bügünkü anlamıyla psikolojik çalışmalar yüzyılımızda Jean Plaget, Sigmund Freud, Jung ve Adler’in çalışmalarıdır.

İnsanın ve insan gücünün en büyük değer kazandığı 20. yüzyılda dünyamızın geleceğini hazırlayacak olan çocuklara, insanlık sevgisi, barışseverlik, doğayı koruma geleceğe yönelik ekonomik ve teknolojik bilgiler kazandırma yolunda hızlı bir yarış başlatılmış, çocuğun en iyi şekilde yetiştirilmesi için gerekli çalışmalara geçmiş yıllardan çok daha fazla önem verilmiştir.

Yurdumuzda bu konuda çok güzel çalışmalar vardır. Çocuk Esirgeme Kurumu, çocuk ıslah evleri, ana okulları, ilkokullar, ilköğretim okulları, çocuk yuvaları, çocuk parkları ve bahçeleri, çocuk yurtları çocuk programları, çocuk kütüphaneleri örnek verebileceğimiz kuruluşlardır.

Çocuklarımız, geleceğimizin teminatıdır. Bütün çocuklarımızın yeteneklerini en üst düzeyde geliştirmelerine fırsat verecek eğitim imkan ve ortamlarını hazırlamak; beden, zihin, sosyal ve dil gelişimlerini sağlamak mecburiyetindeyiz. Düne nazaran daha geçerli bilgileri vermek, çağdaş eğitim imkanlarından yararlanmalarını sağlamak; ücretici ve yaratıcı güçlerini, milli birlik ve baraberlik duygularını geliştirmek; vatan, millet, barak ve Atatürk sevgilerini şuurlandırmak ve onları en iyi şekilde 2000’li yıllara hazırlamak zorundayız...