Bilimsel verilere göre, topraklarımızın yüzde doksan sekizi deprem kuşağında bulunuyor. O nedenle ülkemiz her an bir deprem rizki taşımaktadır.
"Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı Deprem Araştırma Enstitüsü, Boğaziçi Üniversitesi Deprem Araştırma Enstitüsü, Türkiye Deprem Vakfi, İstanbul Üniversitesi Deprem Kürsüsü" gibi .çeşitli kuruluşlar, işbirliği yaparak, ülkemizin deprem kuşaklarını belirleyen haritalar hazırlamışlardır.
Bu haritalara bakacak olursak, ülkemizin topraklan beş deprem kuşağına ayrılmış bulunuyor.
1. Derece,
2. Derece,
3. Derece
4. Derece
5. Tehlikesiz bölgeler
Birinci derecede deprem bölgesinde olan kentlerimizi, Batı bölgesinden başlayarak şöyle sıralayabiliriz:
Isparta, Burdur, Denizli, Aydın, İzmir, Manisa, Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Amasya, Tokat, Erzincan, Erzurum, Van, Hatay, Tekirdağ ve Marmara Denizi
Tehlikesiz bölgede bulunan kentlerimiz ise; Konya, Karaman, Aksaray ve Mardin.
Bunların dışında kalan kentlerimiz; ya ikinci, ya üçüncü, ya da dördüncü deprem bölgesi olarak, risk taşıyan kentlerimizdir.
Bu sıralamalardan da anlaşılacağı gibi, ülkemiz her zaman deprem olasılığına laçık bir toprak parçasının üzerinde bulunuyor. Yani, eski Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’nın dediği gibi, "Biz depremle yaşamaya alışacağız." Durum böyle olunca da, deprem konusunda kendimizi, bilgi bakımından yetiştirmeliniz gerekmektedir...
Geçtiğimiz yılda, Ağustos ayının 17. Günü, İzmit, Adapazarı, Yalova, Bursa ve İstanbul’un bir bölümünde, 7.4 şiddetinde meydana gelen deprem, halkımızı gerçekten hazırlıksız yakaladı. Bunun arkasından, 12 Kasım Düzce depremi de üzenine tuz, biber ekti,..Bedel çok ağır oldu. Binlerce ölü, binlerce evin yerle bir olması... Geride yaşlı gözler, kanayan yürekler, perişan aileler bıraktı...
|