Okullarda eğitsel kolların yararına inanıyor musun?
Evet, güzel çalışmalar yapılıyor
Hiç bir yararı yok
Bazı kollar okul süresince çok aktifler
 
  
 
 
   
Özel Günler / Dünya Tiyatrolar Günü
 
Türk Tiyatrosunun Gelişimi
 
Türk tiyatrosunun eski dönemlerine ait kesin bilgiler yoktur. Ancak atalarımızın yaptığı "yuğ törenleri" ve "şölenler" birer tiyatro gösterisi olarak kabul edilebilir niteliktedir. Kesin bilgilerin olmadığı bu dönemleri de dahil ederek Türk tiyatrosunu dört döneme ayırmak mümkündür:
1. Genel Tiyatro Dönemi:
Tanzimat Devrine kadar olan dönemdir. Oyunlar "Halk Tiyatrosu" diye de adlandırılabilir. Bu dönemin yaygın oyunları şunlardır:
a) Karagöz: Önemli kişileri Karagöz Hacivat’tır. Kişilerin kuklaları bir beyaz perde üzerine yansıtılır.
Hacivat kurnaz, içten pazarlıklı, çıkarını düşünen yarı aydın bir tiptir. Karagöz ise dürüst, temiz kalpli, sözünü sakınmayan, cesur bir kişidir.
Oyunda Karagöz, Hacivat’ın sözlerine ters cevaplar vererek seyirciyi güldürür.
b) Ortaoyunu: Önceden hazırlanmış bir metne bağlı olmadan oyuncuların, izleyicilerin ortasında oynadığı bir oyundur. Oyun karşılıklı konuşmalardan, tekerlemelerden, nüktelerden ibarettir.
c) Meddah: Bir sanatçının seyirci karşısında tek başına sergilediği bir oyun, daha doğrusu bir konuşmadır. Dekor ve sahne yoktur. Sanatçı, güçlü bir benzetme, canlandırma ve taklit becerisiyle mizah anlayışını birleştirip oyunu sergiler.
d) Seyirlik Köy Oyunları:Daha çok köylerde yılın belirli günlerinde yapılan törenlerde, eğlencelerde, toplantılarda, düğünlerde ve uzun kış gecelerinde oynanan oyundur. Oyun sırasında yöre türküleri söylenir. Oyunu, o yörenin yetenekli insanları oynar.
2. Tanzimat ve İstibdat Dönemi:
Batılı anlamda tiyatronun ülkemize geldiği dönemdir. Namık Kemal, Ahmet Mithat gibi sanatçıların yazdığı eserler, yönetim tarafından yapılan tüm baskılara rağmen İstanbul, İzmir gibi büyük illerimizde geniş halk kitlelerine sunulmuştur. Halk bu oyunlara büyük bir ilgi gösterince büyük illerimizde tiyatro binaları yapılmış, bu alanda yeni tiyatro eserleri yazılmış ve ilk Osmanlı Tiyatrosu kurulmuştur.Tüm bu gelişmelerin yanında yönetimin baskısı, sert tutumu, aydınların ve sanatçıların hapsedilmesi, sürgüne gönderilmesi gibi olaylar Türk tiyatrosunun gelişmesini engellemiştir.
3. Meşrutiyet Dönemi:
Yönetimin yumuşaması, yasakların kaldırılması tiyatro sanatçılarının rahatlamasını sağladı. Yasaklanan oyunlar sahneye kondu. İstanbul’da "Darülbedayi" kuruldu. Ardından özel tiyatrolar kurulmaya başlandı. Türk tiyatrosu, hızla gelişmeye başladı. Ancak yıpratıcı savaşlar, toplumsal bilincin ve eğitimin yetersizliği gibi nedenler, tiyatromuzun bu dönemde daha çok gelişmesini engelledi.
4. Cumhuriyet Dönemi:
Sanatın her alanında olduğu gibi, tiyatro da en önemli gelişmeyi bu dönemde göstermiştir. Cumhuriyetin getirdiği özgürlük ortamında erkek oyuncuların yanında kadın oyuncular da sahneye çıktı. Yurdun her yerinde tiyatrolar açıldı. Nitelikli, bilgili tiyatro sanatçıları yetiştiren "Devlet Konservatuvarı" açıldı. Büyük illerde kurulan "Devlet Tiyatroları" sanat değeri taşıyan yerli ve yabancı oyunlar sergilediler.Devlet desteğiyle gerçekleştirilen bu gelişmelerin yanında özel tiyatrolar da yaygınlaştı. Önceleri sadece İstanbul, İzmir gibi büyük illerde izlenmesi mümkün olan tiyatro oyunu, Cumhuriyet döneminde ilçelere kadar götürüldü. Hatta okullardaki etkinlikler, köylere kadar ulaştırıldı denilebilir.Yine Cumhuriyet döneminde devletin de desteğiyle "Çocuk Tiyatroları" açıldı, yaygınlaştırılmaya çalışıldı.