Okullarda eğitsel kolların yararına inanıyor musun?
Evet, güzel çalışmalar yapılıyor
Hiç bir yararı yok
Bazı kollar okul süresince çok aktifler
 
  
 
 
   
Özel Günler / Harf Devrimi Haftası
 
Türk Dili
 

Dil, millî kültürün ilerlemesi ve yayılmasında önemli bir araç olduğu gibi, milli duygunun gelişmesinde ve bağımsızlığın korunmasında da önemli bir etkendir. Ayrıca dil, milleti oluşturan kişilerin birbirini kolayca anlaması ve milli bütünlüğün korunması için bir zorunluluktur. Bu nedenle Atatürkçülük’te milli kültür, bağımsızlık, milli bütünlük ve toplumsal barışın korunması, sürdürülmesi için milleti oluşturan kişiler arasında konuşulan dilin birbirinden farklı olmaması, sade, anlaşılır ve zengin olması gereklidir. Türk milletini meydana getiren unsurların basında Türk dili vardır. Türk’üm diyen herkesin Türk dilini bilmesi ve kullanması gerekir....

Türk dili ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gereken temel esasların başında, Türkçe’nin güzelliğine, zenginliğine ve gücüne olan güvenle bu dilin büyük bir kültür dili olma yolunda taşıdığı potansiyele olan inanç yer almalıdır. Atatürk, "Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili, dünyanın en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir... Türk dili, Türk milleti için bir hazinedir. Çünkü Türk milleti, geçirdiği sayısız tehlikeli felaketler içinde, ahlakinin, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bütün kendi milletini yapan her şeyin Türk dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir." diyerek dilimize olan inanç ve güvenini belirtmiştir.

Türk diline gereken önemin verilmesini öngören Atatürkçülükle "Türk dili, zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. Türk dilinin özündeki zengin hazinenin gün ışığına çıkarılması bütün Türk milletinin başta gelen milli görevlerindendir. Bu görevi gerçekleştirme yolunda ilk adımları, Türk Dil Kurumu’nun kurulması ve Dil Kurultayı’nın düzenlenmesi ile atan Atatürk, Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olması gerektiğini" vurgulamıştır.
Atatürk; "Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın, hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz." demektedir.

Sonuç olarak Türk dilinin sadeleştirilmesi ve geliştirilmesi, Atatürkçülüğün üzerinde önemle durduğu konulardan biridir. Atatürkçülükte "Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duyguların gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."

(Atatürkçülük, MEB Yayınları Özet)