Okullarda eğitsel kolların yararına inanıyor musun?
Evet, güzel çalışmalar yapılıyor
Hiç bir yararı yok
Bazı kollar okul süresince çok aktifler
 
  
 
 
   
Özel Günler / Hayvanları Koruma Günü
 
Koruma Kanunu
 

Ülkemizde 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde tür korunması, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu çerçevesinde de alan koruması biçiminde hayvan varlığımızın korunmasına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Bu kapsama ise özellikle nesli tehlikede olan hayvanlarımız girmektedir. Ancak, dünyadaki gelişmeler hayvanların daha geniş kapsamda korunması yolundadır. Bu amaçla Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi metni, Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından 21-23 Eylül 1977 tarihinde Londra’da hayvan hakları konusunda yapılan üçüncü uluslararası toplantıda kabul edilmiştir. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ise, Paris’te UNESCO Sarayında 15 Ekim 1978 tarihinde törenle ilan olunmuştur.
Evrensel Bildirgenin amacı, insanlığın evrenle uyumunu yeniden kurmasına yardımcı olmaktır. Bu eşitçilik, insanı ilkel duruma getirmek, hayvanları evcilleştirmekten, çalıştırmaktan, hatta beslemek için onları öldürmekten alıkoymak için değildir. Bu eşitçilik, insanın yaşama karşı saygı duymasını amaçlar. Hayvan haklarına saygı zorunlu olarak insan haklarına da saygı demektir. İnsan için yaşamın bütün biçimlerine saygı ödevi olmalıdır. Bu saygı, bütün canlı varlıkların birliğine ve çeşitliliğine olduğu gibi, hayvanın onuruna karşı da kendini göstermektedir.
Çevre Bakanlığı’nca hazırlanan ve TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan “Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı”, hayvanların korunması ve yaşama haklarının güvence altına alınması amacıyla hazırlanmıştır.
Kanun tasarısının amacı, başta evcil hayvanlar olmak üzere tüm hayvanların, insan ve doğa kaynaklı mağduriyetlerinin önlenmesini, gözetilmesini, bakımlarını, kötü muamelelerden uzak tutulmalarını, üremelerini, canlarının ve sağlıklarının korunmasını sağlamaktır.
Bu amaca ulaşmak için hayvanların korunmasına ilişkin temel ilkeler getirilmektedir. Bu ilkeler şunlardır:
– Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. Ancak kanuni istisnalar ve insan gıdası olarak yararlanılan hayvanlar bu hükmün dışında tutulmuştur.
– Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan türden olan evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamaları desteklenir.
– İnsanlar, hayvanların korunmaları, gözetilmeleri, bakımları ve kötü muamelelerden uzak tutulmaları için gerekli önlemleri alırlar.
– Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin sadece insani ve vicdani sorumluluklarla hayvan besleyen ve koruyan gerçek ve tüzel kişilerin desteklenmesi esastır.
– Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.
Tasarıda yer alan düzenlemelerden bazıları şunlardır:
– Hayvan sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, türüne ve üreme yöntemine uygun olarak ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek ve aşılarını yaptırmakla yükümlüdür.
– Hayvan sahiplenecek kişi, hayvanın sağlığı ve yaşam koşulları ile ilgili insan-hayvan etkileşimi ve çevre sağlığı açısından sorumludur.
– Hayvan sahipleri çevreye ve insanlara verecekleri zararları ve rahatsızlıkları tazmin etmekle yükümlüdür.
– Çevre Bakanlığı, hayvan bulundurma ve sahiplenme şartları ile rahatsızlıkları önleyici tedbirleri, çıkaracağı bir yönetmelikle belirleyecektir.
- Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça, bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acı, ızdırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu vb. bağımlılık yapan yiyecekler veya içecekler verilmesi yasaktır.
– Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar, onları türüne ve özelliğine uygun ortamlarda ve şartlarda taşımak, taşıma esnasında bakmakla yükümlüdür.
– Hayvanların kendi mekanlarında yaşamalarının desteklenmesi esas olup, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların öldürülmesi yasaktır.
– Hayvanlarda acı veren müdahalelerin uyuşturmaksızın yapılması yasaktır.
– Sadece veteriner hekimler acil ve zorunlu müdahalelerde bulunabilirler.
– Hayvanların bilimsel olmayan tedavi ve deneylerde kullanılması yasaktır.
– Hayvanlara acı, ızdırap, korku veren tıbbi, ticari ve bilimsel deneylerin yerine alternatif yöntemlerin kullanılması esastır.
– Hayvanların ticareti esnasında sağlıklarının iyi, satıldıkları ve yaşadıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunludur.
– Hayvanların doğal kapasitelerini veya gücünü aşacak ve yaralanmalarına ya da acı çekmelerine yol açacak yöntemlerle eğitmek, başka bir hayvan üzerinde şiddetini denemek, onların acı çekmesine, yaralanmasına, sakatlanmasına ve ölümüne neden olabilecek şekilde dövüştürmek yasaktır.
– Her ilde valinin veya görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında, ilgili bakanlık ve gönüllü kuruluşların da temsil edildiği “il hayvan koruma kurulu” oluşturulacaktır.
– Kanun’un yürürlüğünü müteakiben her türlü hayvan bulunduran tüzel kişiler, işletmeleri ile ilgili belgelere dayalı bilgileri altı ay içerisinde il hayvan koruma kuruluna bildireceklerdir.
– Denetim konusunda Çevre Bakanlığı ve mülki amirler yetkilidir.
– Hayvanları koruma amacıyla kontrollerde bulunarak bu kanuna aykırı hususları tespit, görevlilere haber vermek ve kötü muameleyi engellemek üzere hayvan koruma gönüllüleri görevlendirilecektir.
– Kanun’un amaç ve kapsamına uygun faaliyet ve çalışmalarda bulunmak ve finansmanı sağlamak için Türkiye Hayvanları Koruma Vakfı kurulacaktır.
– Eğitici yayınlar, trafik kazaları, hayvanat bahçeleri, yasak ve izinler, koruma alanları, koruma altına alma ile ilgili düzenlemeler yapılacaktır.
– Kanun hükümlerine uyulmaması durumunda para cezalarını içeren ceza hükümleri devreye girecektir.

İNSAN HAKLARI KOORDİNATÖR ÜST KURULU’NUN ÇALIŞMALARI
BİR İNSAN OLARAK ÇEVRE HAKKI VE UYGULAMASI
Ankara, Aralık 1998