Okullarda eğitsel kolların yararına inanıyor musun?
Evet, güzel çalışmalar yapılıyor
Hiç bir yararı yok
Bazı kollar okul süresince çok aktifler
 
  
 
 
   
Özel Günler / 19 Mayıs
 
Hikaye- 2
 

Atatürk, köhne Bandırma vapuru ile Anadolu’ya gitmek üzere İstanbul’dan yola çıkmıştı. Boğaz’dan çıktıktan sonra gece yarısına doğru kaptanın yanına gitti. Sordu:
- Karadeniz’e kaçıncı seferiniz kaptan?
- İlk çıkışımdır, efendim.
- Denizin tehlikeli yerlerini bilir misin? Kaptan, harita üzerinde bir yer göstererek:
- Şu Kerempe Burnu’nu geçersek tehlikeyi atlatmış oluruz.
- Demek devamlı tehlike içindeyiz, diyen Mustafa Kemal, harita üzerinde kaptana şu emirleri verdi:
- Normal rotayı izlemeyeceksiniz. Karaya çarpmamak şartıyla mümkün olduğu kadar kıyıdan gideceksiniz. Lazım gelirse gemiyi tereddütsüz karaya saplayacaksınız.
- Gemiyi feda ettikten sonra istediğiniz yere çıkarız efendim. Biraz düşündükten sonra tekrar sordu:
- Kaç mil gidiyoruz kaptan? Sekiz, on mil ama, havaya bakar.
- Ne havası?
- Yani fırtına olursa pek yol alamayız.
Böylece mümkün olduğunca kıyıdan gidiyordu. Mustafa Kemal’in bütün amacı, Anadolu’nun bir kıyısına ayak basmaktan ibaretti.
Önce Sinop’a uğradılar. Oradan Samsun’a karadan gitmek istedi ise de yol olmadığını söylediler. Tekrar Bandırma vapuruna bindi. Samsun göründüğü zaman çocuk gibi seviniyordu.
Samsun’da aldığı bir haber, kaptana rotayı değiştirmekle ne kadar iyi ettiğini gösterdi. İngilizler gemiyi izlemişler, fakat normal yol üzerinde rastlayamamışlardı.
Mustafa Kemal Samsun’a çıktığı zaman hastaydı. Beş altı saatte bir sıcak banyo yapmalıydı. Bir hafta kaldıktan sonra Havza’ya gitti. Kaplıcaları olduğu için bir süre orada kaldı.Havza’ya vardığında kendisini karşılayanlara şöyle demişti: Hiçbir zaman ümit kesmeyeceğiz. Bizi öldürmek değil, diri diri mezaras okmak istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Son bir cesaret belki bizi kurtarabilir. Başka türlü de olsa geriye dönme ihtimali yok ki...          

(Falih Rıfkı Atay, Babanız Atatürk)