Okullarda eğitsel kolların yararına inanıyor musun?
Evet, güzel çalışmalar yapılıyor
Hiç bir yararı yok
Bazı kollar okul süresince çok aktifler
 
  
 
 
   
Özel Günler
 
MEV in Kuruluş Günü
 

Atatürk Diyor ki...
"Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sının ne olursa olsun, en önce ve her şeyden önce, Türkiye’nin bağımsızlığını, kendi benliğine ve ulusal geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla savaşmak gereği öğretilmelidir.
Eğitim ve Eğretim yönetiminin işe ve uygulamaya dayanması ilkesine uymak, kesin olarak gereklidir.
Milli eğitim alanında ne pahasına olursa olsun, tam bir başarıya ulaşmak gerekir. Kurtuluş ancak bu yolla olur.
Milli eğitim politikalarımızın temel ilkesi, bilgisizliğin yok edilmesidir. Bu yapılmadıkça yerimizdeyiz... Yerinde duran bir şeyse, geri gidiyor demektir."
Eğitim, insan ve toplum yaşamında hiç vazgeçemeyeceğimiz bir olgudur. Çocuklar, önce ailede öğrenmeye başlarlar, sonra da onların bilgisi okullarda plânlı programlı olarak geliştirilir.
Cumhuriyetimiz kurulmadan önce, Türk halkının ancak, kadın-erkek karışımı olarak %10’u
kadarı okuyup yazabiliyordu. Bu oran, kadınlarımızda yüzde ikiyi geçmiyordu. Anımsadığıma göre, o günlerde iki yüz haneli benim     köyümde iki kişi vardı okuyup yazaa Atatürk’ün söylediği, "Ülkemizin kurtuluşu, ancak eğitimle olacaktır."
Bu nedenle, o günlerde ülkemiz bir eğitim seferberliğine girişmişti. Köylerde ve kentlerde yeni okullar açılırken, bir yandan da öğretmen sayısını artırmak için, Köy Öğretmen Okullan, Eğitmen kursları ve Köy Enstitüleri açılmıştı. Buna paralel olarak Avrupa’da hâlâ varlıklarını sürdüren ve bir halk üniversitesi gibi çalışan, Halk Evleri, köylerde de Halk Odaları hizmete girmişti.
Köylerimizde okullar yapılırken halkımızın iş gücü katkısı sağlanmıştı. Bu uygulama ile epeyce de yol almıştık. Eğitim sorunumuz çözülme aşamasına gelmişti.
Ne yazık ki, ülkemiz çok partili yönetime geçince, gerçek demokrasiyi bilemedik. Ülke çıkarları yerine parti çıkarlarını düşündük. Açılan bu güzel eğitim kurumlarını, siyasetin çarkında önce erittik, sonra da ülkemizin geleceğini düşünmeden kapattık.
Aradan yıllar geçti, ülkemizde eğitim sorununu bir türlü çözemedik, çözmek bir yana, daha da yozlaşnrdık.
Ülkemizin nüfusu hızla artıyor, okullarımıza çığ gibi öğrenci akımı korkunç sayılara yükseldi. Her yıl on beş milyon çocuğumuz eğitim, öğretim istife. Bu duruma, ne öğretmen sayımız yeterli, ne de okul sayımız... Devlet bütçemiz poranu temelden çözmeye yetmiyor, iş, gene halkımızın yardımına kalmış gözüküyor.
İşte bu nedenlerden dolayı, önce "Kendi okulunu kendin yap" kampanyası başdı, sonra da çeşitli biçimde halka yardım çağrısı yapıldı.
Eskiden beri yardım yapmayı seven halkımız bu çağrıya gereken ilgiyi göster.Varlıklı ve hayır sever vatandaşlarımız okul, derslik yapımına büyük katkı sağılar.
Bazıları da arsa, ev bağ bahçe gibi mallarını bağışlamak istediler. Bu kalkılan düzene sokmak için, 19 Şubat 1981 yılında "Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı" kuruldu. Her yıl 19 Şubatta, yurt düzeyinde vakıf adına çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Vakfın merkezi Ankara’da her ilde de şubeleri bulunuyor. Yardım etmek iste hayır sever vatandaşlarımız oralara başvurabilirler.
 
Önemi
Amacı
MEB üzerine
Gelir Kaynakları
Güzel Sözler
Şiirler-1
Şiirler-2