|
|
|
|
|
|
|
|
| Özel Günler |
| |
| Nevruz Bayramı |
| |
Türk milli geleneğinde Nevruz Bayramı; Türklerin Ergenekon’dan çıktıkları gün olduğu için kutlanmaktadır. Sümerler’den bu yana Orta-Asya ve Orta-Doğu coğrafyasındaki topluluklar; yeni yılın başlangıcı ve baharın gelişi olarak Nevruz Bayramı’nı kırlarda şenliklerle kutlamaktadırlar.
Anadolu’nun fatihi Alparslan’ın oğlu Sultan Melikşah (1055-1092) "Celali" adıyla bilinen bir takvim düzenletmiştir. Bu takvimde yılbaşı 21 Mart olarak kabul edilerek, Nevruz Bayramı şeklinde kutlanmasına karar verilmiştir.
Güneş’in koç (hamel) burcuna girdiği 21 Mart’ta Eski Türk Şamanist topluluklar, Gök Tanrı adına topluca kırlarda ulu yeşil ağaçların altında, at ve sığır kurban ederek şölenler verip, ateş yakarak törenler düzenlerdi.
Yine bugün, Orta-Asya göçebe Türk kavimleri sürülerini kışlaklardan çıkarıp, yaylalarda obalar kurarak şölenler vererek, bahar törenleri düzenlerler. Bu şenliklerin coğrafi olarak hep aynı mevsime gelmesi ve 21 Mart’a rastlaması dolayısıyla, Türkler bu günü bayram olarak ilan etmişlerdir.
Osmanlılar’da Nevruz Bayramı 1826’ya kadar, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılışına değin büyük şölenlerle kutlanmıştır. Nevruz günü başta Padişah olmak üzere devlet ricali ve erkanı kutlamalara katılırlardı. Osmanlı saray müzikisinde "Nevruziye Makamı" adıyla besteler vardır.
Bugün Nevruz Bayramı; Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan gibi Türk devlet ve topluluklarında etkinliklerle kutlanmaktadır. |
| |
Şiirler
|
|
|
|
 |
|
|
|
