Okullarda eğitsel kolların yararına inanıyor musun?
Evet, güzel çalışmalar yapılıyor
Hiç bir yararı yok
Bazı kollar okul süresince çok aktifler
 
  
 
 
   
Özel Günler
 
Yaşlılar Haftası
 

Dünya kurulduğu günden beri kural hiç değişmemiştir, hiç de değişmeyecek. Doğamızın koyduğu kurallara her canlının uyması gerekiyor. Nedir bu kural?İnsanlar doğarlar, önce anne baba, onu bebek diye severler. Sonra büyür, bir genç kız veya delikanlı olur, onun sevgisi daha bir başka olur, ama son durak yaşlanmaktır.Bazıları yaşlılığı ikinci çocukluk çağı olarak değerlendirir. Bence hiç de öyle değildir. Her çağın kendine özgü bir yaşam biçimi vardırÇocukken yaşamdan daha bir şey alanlarla yaşlılar arasında büyük farklar vardır. Ne var ki. yaşlılarda vücuttaki hücreler yaşlandığı için, elinde olmadan hareketlerinde elbette bazı aksaklıklar olacaktır. Örneğin; gözlerin görmesi, kulakların ağır duyması, normal hareketlerin yavaşlaması gibi şeyler yaşlılığın belirtileri saydılır.Gene de böyle kişilere yaşlı demek, ona yaşlı gözü ile bakmak yanlıştır bana göre. insan vücutça yaşlanabilir, yeter ki, düşünce yapısında yaşlanmak olmasın.
O kadar kişi var ki, yaşlı olduğu halde, onun uygarlık görüşü, çağa uyum sağlaması çok genç kalmıştır. Ama, o kadar genç insan var ki, daha on sekizinde, ama beyin hücreleri çoktan yaşlanmıştır. Uygar bir toplumda en kötü durum da budur.Toplumların uygar bir toplum olup olmadığı, gerçek yaşlılarına verdikleri değerlerle ölçülüyor. Ben bunun örneklerini Avrupa ülkelerinde çok gördüm. Bizdeki yaşlılan düşündüğüm zaman içim burkuluyor doğrusu...
Ülkemizde emekli olup da, maaşlarını alabilmek için, banka kuyruğunda saatlerce bekleyenleri bizi yönetenler görmüyorlar mı acaba?Otobüslere bindiğim zaman, koltukta oturan genci rahatsız etmemek için, ondan uzak bir yere gidip dikiliyorum. Çünkü, gençlerin, yaşlılara yer vermesi bizde unutuldu gitti. O eski güzel geleneklerimiz, şimdiki kuşağın kafasından geçer gibi değil. Bu elbette bir eğitim işidir, ama aile yapısının da etkisi olduğu hiç unutulmamalıdır.
Avrupa ülkelerinde gördüklerime gelince; Kent içinde çalışan otobüslerin önden birkaç koltuğu sakat ve yaşlılar için ayrılmıştır, oralara ancak yaşlı ve sakatlar oturabilirler.
Bir gün mahalle pazarından aldığım meyve ve sebzeleri taşımakta güçlük çekiyordum, bunu gören genç bir bayan yanıma yaklaştı, "Beyfendi, yükünüz ağıra benziyor, hiç olmazsa ayrılacağımız yere kadar size yardım edebilir miyim?" diyerek yolumuzun ayrıldığı yere kadar, poşetlerimden bir bölümünü taşıdı. O hiç tanımadığım bir bayandı.Evinde yalnız yaşayan ve yaşlı olduğu için yaşam zorluğu çeken kişilere komşuları değil, devlet yardım ediyor. Onun için görevlendirdiği bir hemşire, o yaşlı kişinin yemek pişirme, çamaşır yıkama, alıveriş yapma gibi işlerini organize ediyor. Bazı yaşlılara da, yaşlılık yurtları bakıyor, inşallah, bu tür uygulamalar bir gün bizde de olur.Gene de 1980 tarihinde kurulan "Yaşlıları Koruma Derneği" ülkemizde yaşlılara bir umut kaynağı olabilir belki. Ama herkes, (18 - 24 Mart) günlerinde. Yaşlılar Haftası’nı her yerde anlatmalı ve elden geleni yapmalıdır. Unutmayın ki bir gün herkes yaşlanacaktır.
Büyük Atatürk ne demiştir"Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır.Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur."Büyük Atatürk ne demiştir"Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır.Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur."
 
Şiirler