Dünyadaki bütün insanların en büyük arzusu kavgasız, gürültüsüz barış içinde yaşamaktır. Hangi amaçla yapılırsa yapılsın, savaşlar, insanlık içini yıkımdır, çok zararlı sonuçlar doğurur. Savaş geride öksüzler, yetimler, yakılmış yıkılmış yerleşim birimleri, nükleer silahların etkisiyle bitki yetişmeyen araziler salgın hastalıklar, açlıklar, yoksulluklar, sakatlar bırakır.

İnsanoğlu 1. ve 2. Dünyü Savaşlannda böyle acı sonuçları en korkunç şekilde yaşadı. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra, büyük devletler, ABD Başkanı wilson’un liderliğinde "Milletler Cemiyeti"ni kurdu.

Milletler Cemiyeti:
a) Dünyadaki silahlanmayı azaltmak ve durdurmak,
b) Devletlerin savaş çıkarmasına engel olmak,
c) Saldırıya uğrayan ülkelere yardımcı olmak,
d) Ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek, gibi amaçları gerçekleştirebilmek için çalışmalar yapmıştır.

Ancak, Milletler Cemiyeti, yeni ve güçsüz bir örgüt olduğu için maalesef 2. Dünya Savaşı’nın çıkmasını engelleyemedi.  2. Dünya Savaşı’ndan sonra, savaştan üstün çıkan güçlü devletler bozulan dünya barışının yeniden kurulması için çalışmalara başladılar. Bu çalışmalar sonucunda 24 Ekim 1945’te yürürlüğe konulan bir tüzükle "Bileşmiş Milletler"kuruldu.
Türkiye, BM’nin 51, üyesidir.  Merkezi ABD’nin New York kenti olan Birleşmiş Milletler Örgütü, günümüzde bütün devletleri kapsamaktadır.