Onları Olimpiyat Meşalesi Birleştirdi
 

Atina 2004 Olimpiyatları’nın meşalesini 6- 9 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da taşıyacak 40 Türk’ün isimleri belli oldu. Meşaleyi taşıyacak farklı meslek ve yaş grubundan oluşan isimler, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Coca-Cola ve Hürriyet Gazetesi temsilcilerinden oluşan seçici kurul tarafından saptandı.

Dağlara çıkıp bağırmak istedi

Yeter Arıcan

Yeter Arıcan 30 yaşında ve spor akademisi mezunu. Bayan futbol milli takım sorumlusu olan Arıcan, aynı zamanda bir maratoncu. Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde 12 çocuklu bir ailede zorluk içinde büyüyen Arıcan, böyle tarihi bir anı kaçıramam diyerek olimpiyat meşalesi taşımak için başvuruda bulunmuş. Milli duygularının çok yoğun olduğunu söyleyen Arıcan, meşaleyi taşıyacak olmanın mutluluğunu şu sözlerle anlatıyor: ‘Olimpiyat meşalesini taşımak için seçildiğimi öğrenince çok sevindim. Dağlara çıkıp bağırmak geldi içimden. Dört gözle Temmuz’u bekliyorum.’

Amacı bilim kadınlarına örnek olmak

Doç. Dr. Gülüm Altaca

Doç. Dr. Gülüm Altaca, Türkiye’nin ilk ve halen tek kadın organ nakli cerrahı. 43 yaşındaki Altaca, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1. Cerrahi ve Transplantasyon Kliniği’nde şef yardımcısı ve başhekim yardımcısı olarak çalışıyor. Yurtdışında birçok kongrede Türkiye’yi temsil eden Altaca, genç bilim kadınlarına örnek olmayı hedefliyor: ‘Olimpiyat ruhuna bir şekilde dahil olabilmek gerçekten çok mutlu ediyor beni. Bu şekilde genç bilim kadınlarına da örnek olabileceğimi düşünüyorum. Küçükken olimpiyatlara katılan sporcuları idolüm olarak görürdüm. Okul takımlarında spor yapmış birisi olarak da ayrıca mutluyum.’

İlkokuldan beri katılıyor

Rıfat Cankat

14 yaşındaki Rıfat Cankat, Erenköy İlköğretim Okulu’nda 8. sınıfta okuyor. 1. İstanbul Çocuk Kurultayı Çocuk Başkanlığı Türkiye Çocuk Koalisyonu’nda çocuk koordinatörlüğü yapan Rıfat, UNICEF SHÇEK işbirliği ile yapılan ulusal çocuk formuna da İstanbul temsilcisi olarak katıldı. UNICEF ile beraber 2000 yılında ‘Çocuklar için evet deyin’ kampanyası ve 2003 yılında ‘Haydi kızlar okula’ kampanyasında görev alan Rıfat, 2003 yılında Türkiye ulusal çocuk formu Marmara Bölgesi koordinatörlüğü yaptı. 4. sınıftan beri çocuk etkinliklerine katılan Rıfat, anne ve babasının teşvikiyle meşaleyi taşımak için başvurdu: ‘Ülkemize ilk kez gelen birşey. İlklerden biri olmak çok güzel.’ Atletizm de yapan Rıfat, meşalenin kendisi için ne ifade ettiğini bu sözlerle anlatıyor.

Yüzlerce insana spor yaptırıyor

Emekli Binbaşı Bahattin Baş

Emekli binbaşı Bahattin Baş, sivil toplum örgütü kurucusu. 54 yaşındaki Baş, sekiz senedir mahallesindekilere kitle sporu yaptırıyor. Sporun dışında açtığı kurslarda ise 700 kişi Latince, İtalyanca, resim, yemek ve daha birçok

konuda kurs görüyor. Mahalledekilerin teşvikiyle başvuruda bulunan Baş, yüzlerce insanı temsil edecek olmanın gururunu da taşıyor: ‘Atatürk bir kurultayda kitlelerin spor yapmasını istediğini dile getirmiş. Ben sekiz senedir yaz-kış demeden kitle sporu yaptırıyorum. 6 Temmuz’da yüzlerce insanı temsil edeceğim için çok mutluyum.’

Olimpiyatlarda madalyaları var

Caner Ekin

22 yaşındaki zihinsel engelli Caner Ekin, özel olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil etti ve 1 altın, 1 gümüş madalya aldı. 8 yaşından beri yüzen Caner, ayrıca bowling ve masa tenisi de oynuyor. Ankara Gölbaşı’nda Zihinsel Engelli Çocukları Koruma Vakfı’nın İş ve Rehabilitasyon Merkezi’nde eğitim alan Caner, meşaleyi taşımanın heyecanını yaşıyor bugünlerde. Caner’in heyecanını babası Savaş Ekin’den dinledik: ‘Caner’in eğitiminde hocalarının katkısı çok büyük. Engelli babası olmak gerçekten çok farklı bir duygu. Meşaleyi taşıyacak olması bizi de çok gururlandırıyor. Emeklerimizin karşılığını görmüş oluyoruz.’

Babası başvuruda bulundu

Olimpiyat meşalesini taşıyacak isimlerden biri de 2002 Türkiye güzeli Çağla Kubat. Makine mühendisi olan 26 yaşındaki Kubat, aynı zamanda 2003 Türkiye sörf şampiyonu. Haber spikerliği yapan Kubat, olimpiyatlara katılmayı çok istemesine rağmen işten 40 gün izin alamayacağı için bu hayalinden vazgeçmiş. Çağla Kubat adına ‘Benim kızım bu meşaleyi taşımalı’ diyerek babası başvuruda bulunmuş. Kubat, seçilmesinde sporcu kimliğinin rol oynadığını söylüyor: ‘Olimpiyatlara gitmek tabii ki ayrı bir gurur, ama ülkemi meşaleyi taşıyarak temsil edeceğim için de mutluyum. Eğer taşımasaydım gerçekten üzülürdüm. Medyatik olduğum için değil, Türkiye şampiyonu bir rüzgar sörfçüsü olduğum için seçildim.’

Seçilmek için çok uğraştı

Mehmet Hakan Köseoğlu, 36 yaşında bir muhasebeci. Olimpiyatlara katılmak onun gençlik hayaliymiş. Lise yıllarında Türkiye’nin madalya kazanamamasına kafasını takarak atletizme başlamış. İş ve üniversiteyle bir arada yürütemeyince sporu bırakmış. Televizyonda normal vatandaşların da meşaleyi taşıyacağını duyması onu eski günlerine götürmüş. Köseoğlu seçilmek için epey mücadele etmiş. ‘Televizyonda haberi gördükten sonra hemen Milli Olimpiyat Komitesi’ni aradım. 1 hafta sonra aramamı söylediler. 1 hafta sonra adımı yazdırdım. Sonra tekrar tekrar aradım. Çevremdekiler Hürriyet’e de başvur dediler. Olimpiyat Komitesi’ni aradım bir kez daha ve seçici kurulun beni seçmediğini öğrendim. Dileğimi Coca-Cola gerçekleştirdi. Meşale taşımak benim için olimpiyata şimdiye kadar katılmış bütün insanlar için bir saygı koşusu gibi.’ 
Kaynak: Hürriyet 26 Mayıs 2004

 
Süper Teyze 200
Ali ve babası trene binmeden önce, bir şeyler atıştırmak üzere  istasyonun büfesine gitmişlerdi. İştahlı baba porsiyonlardan hiç hoşnut değildi : - Bunu hiç anlamam, neden tren istasyonlar devam >>
 
 
 
Sende dün ile bugünün farklı olmadığını düşünüyorsun?
Evet, çok sıkıcı
Hayır, her zaman fark var
Bilmem ki.
 
    
 
 

Copyright (C) 2024 Kumsaati Ltd. Şti. Her Hakkı Saklıdır.